16 Ekim 2008 Perşembe

MertLand

Mükemmel bir gün.Herşey rutin,yine yalnız başımayım veya ben başımın içindeyim.Herşeyimin elimin altında olduğu renkli bir köy,siyah beyaz bazı bazı.Sağımda solumda ben.Herkes öğüt verme derdinde veya daha önce kendime verdiğim öğütler dolanıyor zihnimde.

Uçak olduğunuzu düşünün.Kanatlarınızın havada rahatça süzülmesini düşlerken ,aslında kanatlarınızın altındaki MOTORLARIN sizi havada tuttuğunu farkedin.MOTORLARI bırakın arkadaşlar,hafifçe düşmek de var,çakılmak da.En azından hızlı düşersiniz belki.Hızlı olan herşey çok güzeldir.Söylediğin lafların arkasındaki enkazı sakın arama oğul,canlı çıkmaz ordan.Gideceğin her enkaz,diğer bir enkazdır sonuçta.

Ağzım ve burnum ,beynime giden oksijene gişe koydu.Trafik akıcı.

Gözlerimi içimden çıkartıp etrafa bakmaya çalışıyorum ama ne mümkün.Kısık kısık bakıyorum çevreme.O da nesi! Kofi Annan.

kofi annan napıyor?

good good tenk yu

annan annan?

annan? yeah its mi

anan anan.

NAYNNNN gad dem it yu

--
Vurmasıyla beraber kafamı belediye çukuruna daha önce düşüpte çıkmaya çalışan birine vurdum.Kitaplarını yere düşürdü,toplarken hoşlandık evlendik falan ama bu bizim düşmüş olduğumuz gerçeğini değiştirmedi.Eski günlere döndüm bir anda.

Ortaokuldayken servisten "pilotum ben pilloooottt" diye atlardım.
hiç yarmadık kafayı,çizmedik haydutu onu seviyorum okumadan yazdım doğaçlanmadım.Spor kolu olmak istediğim zaman beni kapı koluna uygun görmeleri,benim için bir basamaktı.Gözlerimin önünde memelerini şalvarın içine sokan temizlikçiden oldum ben böyle.Temizlikçiden olmadım bu arada düzelteyim,temizlikçi sayesinde oldum.

ağır travmalar yaşadım esra ceyhan hanım .
çok güldüm
çok ağlıcam.

niye ağlıcam lan niye.

Hiç yorum yok: