6 Ağustos 2008 Çarşamba

Sitem.

Hiç yazmamış olmaktansa hiç yazmamak daha iyi bazen.
Hiç yazınca da hiç,hiç yazmayınca da hiç.
Hiç yazacaksan eğer ne gerek var ki hiç gibi görünmeye.
Hiç görüneceksen eğer yazmasan da hiçsin.
Konuşmasanda.Tanımadığın biri de hiç,hiç olan biri de hiç.
Süt hiçin süt hiçirin.

Kör bir insanın el yordamıyla yolunu bulmaktan öte,sapık bir katilin levye yoluya insanların üstüne gitmesi hep daha fazla ilgimi çekmiştir.Çoğu katil veya çoğu insan kavgada nereye vuracağını 1 saat önceden ayarlamaz.Çünkü doğaçlama olması ,kör bir insanın 1 saat sonra karşısına hangi duvarın çıkacağını bilmemesi gibi üzücüdür.Her duvara çarpışı veya her vuruşu onun içinde birşeyleri alevlendirir.Aşk gibi,hayat gibi,nefes almak gibi.Anı yaşa demek ne kadar boş bir kelime değil mi?

Küçüklüğümde sinemaya gittiğim zaman öncesinden gelen reklamlardan hep korkardım.Ben korktukça inadına jurassic park gibi filmlerin fragmanlarını koyarlardı.Yüzümü kapatırdım küçücük ellerimle.Zaten sanıyorum bu sinemada korkma olayımı bu yüzden bir süre atamadım.Benim için asıl eğlence ,sinemadaki para havuzundaki paralı toplamaktı.Ordaki paraları alır arka arkaya 3-4 filme girerdik.Görevliler olayı çözmüşlerdi lakin paralar yine aynı yere döneceği için seslerini çıkarmıyorlardı.Çünkü çıkarken cebimizdeki, evden aldıgımız bütün paraları o havuza atardık yine.Şimdi en ufak maceranda bile bedelini ağır ödemek zorundasın.Keşke korktugumda bakmadığım zaman geçse herşey.Korktugunu belli ettiği an o havuzdaki paralar daha değerli oluyor insandan.

El yordamıyla kendimi ararken kolumu kaptırmamın ardından girdiğim sempozyumda ; ülkenin ticari açıklama yapan hikmet bülbülün kulağını çektim ayak baş parmağımla.. Otur yerine dedim.
O zamanlar iskenderun sahaya çıktıgında yeri göğü inletirdi..
Topçuların ayaklarından çıkan kıvılcım yüzünden, 20 yıllık hayatımın 22 senesini kör ve topal geçirdim.

En ağır sitemler.hep gülerek anlatılır.

Hiç yorum yok: