30 Ağustos 2008 Cumartesi

Sinirlenme padişahım

Plasma televizyonda ,gürcistan,rusya savaşını maç keyfi gibi izledim padişahım.90ınıncı dakikada abhazyanın ortasına yükselen putin 300 kilogram ağırlığındaki güdümlü füzeyi yollarken insanların üzerine seni hatırlamamak içten bile değil canım benim.Fermanının savaşacağın ülkeye ulaşmasının en iyi ihtimalle 1 ay olan devirlerlerdeki çileyi bir ferhat göçer şarkısını dinleyene kadar geride bırakıyorum.Haremmiş.. Harem mi o yahu,sen ona harem mi diyorsun.Azıcık paranın dünyadaki milyarlarca insanı satın alabileceği günlerden bahsediyoruz.Yolculuk nereye padişahım,neler uğruna ölmeye diyor artık gripin.En kral tahtın bile benim yatağımın konforuna erişemedi üzgünüm.Bir kılıcım bile olmadan ne zaferler kazandım,kazandılar.Savaş düzeninde en önde saldıran korkusuz deliler bile entel oldu sana yazılar yazıyorlar.Savaştığın uçsuz bucaksız ovalarda yapılan evlerden birinde yaşıyorum.Şimdi netten bilardo oynayacağım,lale devrindeyim hayatımın, merak etmeyiniz ama,en büyük kayıplarımı banka kredileriyle kurtarabiliyorum.Kazan kaldırırse yeniçeriler en fazla 3 ay yatar çıkarım.Af diye birşey var.Artık kazıkları sadece bataklıga ev yaparken kullanıyoruz.

Birşey değişmedi sadece padişahım.Senin tarihleri,devirler,hatta kellene bile neden olan aşkın.O bambaşka.

Hiç yorum yok: